Akciğer
Kanserini nefes yoluyla tespit eden biyomedikal
sistem geliştirdiler
Ege
Üniversitesi öncülüğünde devam eden ve İzmir’in farklı
üniversitelerinin de destek verdiği proje kapsamında geliştirilen
cihaz, ilk testlerde hastalığı yüzde 80 oranında tespit etmeyi
başardı.
Ege
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, yeni cihaz konusunda
çalışma yürüten akademisyenleri ziyaret ederek cihazın ürüne
dönüşmesi için gerekli adımları atacaklarını söyledi.
Rektör
Prof. Dr. Budak şöyle konuştu: ‘‘Farklı fakültelerimiz ve
hatta farklı üniversitelerden akademisyenlerimiz burada ortak bir
çalışma yürütüyorlar, özellikle akciğer kanserinin nefes
yoluyla ölçümüne yönelik dünyada da daha araştırma düzeyinde
olan bir yöntemi hayata geçiriyorlar. Geliştirdikleri bu yeni
yöntem ile hem Türkiye’de hem dünyada kan ve doku örneği
almadan kanser teşhisi konulabilecek. Özellikle Kalkınma
Bakanlığımız nezdinde biyomedikal alanında bu projenin
desteklenmesi için var gücümüzle çalışacağız.’’
Ege
Üniversitesinin 2019 yılında ‘Araştırma Üniversitesi’ olma
hedefine hızla ilerlediğini ifade eden Rektör Prof. Dr. Budak,
‘‘ Bir başka hedefimiz ise özellikle Ege Bölgesi ve
ülkemizdeki bu alandaki sanayicilere ürüne dönüşebilecek
bilgiyi ve konuları aktarmak. Bu projemizde de arkadaşlarımızın
milli olarak geliştirdikleri bazı alet ve ekipmanları sanayicimiz
ile buluşturmayı amaçlıyoruz. Bu anlamda da ciddi bir mesafe
almış durumdayız. Tüm bunların yanında farklı üniversitelerden
akademisyenlerimizin bir araya gelerek böyle bir çalışmanın
içerisinde bulunmaları üniversite yönetimlerimiz için de güzel
bir örnek oluşturduğunu düşünüyorum’’ diye konuştu.
“Nefesin
parmak izini çıkarıyoruz’’
Milli
Biyomedikal Cihaz Proje Koordinatörü EÜ Fen Fakültesi Kimya
Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Pelit ise bilimsel
çalışmalarda soluk havasında 3 bin 500’ün üzerinde bileşiğe
rastlanıldığını ifade ederek “Bu uçucu örnek bileşikler
metabolik reaksiyonlar sonucunda oluşuyor ve insan nefesine geçiyor.
Hastalıklı ve sağlıklı insanların nefeslerindeki miktar oranı
da değişiklik gösteriyor. Aslında bu türden bir tetkik yöntemi
çok eski tarihlere dayanıyor. Hatta M.Ö. 400’lü yıllarda
hekimlerin öğrencilerine hastaların nefesini koklayarak teşhiste
bulunmayı önerdiğini görüyoruz. Biz ise burada nefesin parmak
izini çıkarıyoruz. Bu bileşiklerden bizimle ilgili olanları yani
hastalığı biomarker olarak gösterecek. Normalde yapılan çalışma
ise hastadan biyopsi yoluyla doku alınmasına dayanıyor. Bu
biyopsiyi sürekli alma şansınız yok. Hastalığı daha
kötüleştirebiliyor ve bazı riskler taşıyor. Biz ise uçucu
organik bileşiklere bakarak hasta mı değil mi diye bir ön tanı
yapmak istiyoruz. Çünkü günümüzde yapılan bazı testler çok
doğru sonuçlar veremeyebiliyor. Dolayısıyla biz nefes testi
ile kişinin hasta olup olmadığını çok daha öncesinden tespit
edebileceğiz’’ dedi.
Akciğer
Kanserinin tespitinde ‘yüzde 80’ oranında başarı sağlandı
Akciğer
Kanserinin çok geç teşhis edildiğini ve hastaları tedavi şansını
yitirebildiğini ifade eden Doç. Dr. Pelit, ‘‘ Biz şu anda
kullandığımız cihazları yurt dışından alıyoruz. Ancak örnek
alma ve örnek toplama kısımları da çok maliyetli. Biz bu kısmı
tamamen yerli olanaklar ile yapıyoruz. Ve mevcut TÜBİTAK
Projemiz ile yaptığımız ilk uygulamaların sonuçları çok
umut vaat edecek düzeyde. Akciğer kanseri olan ve
olmayan kişilerin tespit edilmesi konusunda yüzde 80’e yakın bir
oranda kişiye hastadır veya değildir diye ön tanı koyabiliyoruz.
Çalışmamız tamamlandığında belki de toplumda bir tarama
yaparak akciğer kanserini çok önceden belirti vermeden teşhis
etme şansımız olacak. Çalışmamız ürüne dönüşme aşamasına
geldi ve biz tabi ki de bu ürünümüzü ülkemiz ekonomisine
kazandırmak istiyoruz’’ dedi.
Ege
Üniversitesinden sağlık alanında yeni merkez: EGESAM
Akciğer
Kanserinin Erken Teşhisi İçin Yerli Sistemlerin Geliştirilmesi
çalışmaları “Ege Üniversitesi Solunum Hastalıkları
Araştırma Merkezi (EGESAM)” çatısı altında ve EÜ Tıp
Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tuncay Göksel
koordinatörlüğünde sürdürülüyor.
İzmir
Üniversiteleri de projeye destek veriyor
Prof.
Dr. Tuncay Göksel de projenin multidisipliner yönüne
vurgu yaparak farklı bilim dallarının bir araya gelmesinin
başarıyı da beraberinde getirdiğini söyledi. ‘‘Günümüz
dünyasında artık bilim tek başına yapılmıyor. Pek çok farklı
odak bir araya geldiğinde ürün geliştirmede çok daha başarılı
olunuyor’’ diye konuşan Prof. Dr. Tuncay
Göksel, ‘‘ Biz de Ege Solunum Hastalıkları
Araştırma Grubu olarak ortak çalışmaya başladık. Özellikle
solunum hastalıkları ve akciğer kanserinin erken tanısında
girişimsel olmayan tanı ve izlem biomarker geliştirmek üzereyiz.
Bunun için özel cihazlar geliştirdik. Bu ilk geliştirdiğimiz
ürünler ve solunum hastalıkları konusunda akıllı cihazlar
üretmek için başka projelerimiz de var. Sadece Ege
Üniversitesi’nden değil Dokuz Eylül Üniversitesi’nden, İzmir
Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden, İzmir Katip Çelebi
Üniversitesi’nden akademisyenler ile Hem TÜBİTAK hem de AB
projelerimizi işbirliği içerisinde yürütüyoruz. Burada çok
büyük ve uyumlu bir ekibe sahip olmamızın sonuçlarını
görüyoruz. Bunun da ülkemiz ekonomisine daha büyük yansıması
olacağını düşünüyorum.’’ dedi.
Disiplinler
arası örnek çalışma
Proje
ekibinde; EÜ Fen Fakültesi Kimya Bölümünden Doç. Dr. Levent
Pelit, Prof. Dr. F. Nil Ertaş, Doç. Dr. Füsun Pelit, Doç. Dr.
Hasan Ertaş, Dr. Öğr. Tuğberk N. Dizdaş, Dr. Öğr. Tuğba
Yavuz, Y.L. Öğr. İlknur Bağatır Erbaş, EÜ Tıp Fakültesi
Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalından Prof. Dr. Tuncay Göksel,
Doç. Dr. Özlem Göksel, Prof. Dr. Münevver Erdinç, Uzm. Dr.
Haydar S. Karakuş ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Fen
Fakültesi Kimya Bölümünden Prof. Dr. Durmuş Özdemir, YL Öğr.
Gün Deniz Akkoç yer alıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder